11 Mayıs 2014

Osmanlı döneminde yapılan camilerin önünde sadaka taşı vardı.

Sadakalar günahlara keffâret, Cehennem ateşine karşı siperdir. Peygamber Efendimiz, bu hususta şöyle buyurmuştur:

Gizli sadaka, aziz ve celîl olan Allah Teâlâ`nın gazabını teskin eder.Bir hurma ile de olsa sadaka verin. Çünkü o bir hurma, açlığı giderir. Su ateşi söndürdüğü gibi hatâları da söndürür, yok eder.Bir hurmanın yarısı ile bile olsa Cehennem ateşinden korunun. Onu da bulamazsanız, tatlı ve güzel söz söyleyin.Kıyâmet günü hesap görülünceye kadar, herkes sadakasının gölgesinde olacaktır.Sadaka, belâları def`eder.

Osmanlı döneminde insanlar, ''Sağ elin yaptığı yardımı sol el görmemeli'' diyerek sadakalarını gizli olarak verirlerdi.


Dedelerimiz onur ve vakarından dolayı ihtiyaçlarını kimseye açamayanlar için farklı bir yardım metodu olarak sadaka taşları geliştirmiş.


Yapılan camilerin önünde sadaka taşı koymuşlar. Yatsı namazından sonra zenginler buraya sadaka koyarlar, ihtiyacı olanlar da sadaka taşından ihtiyaçları ölçüsünde alırlardı.


Osmanlı Milleti, İslam Dini’ni özümsemiş  ve son derece önemli sevgi ve saygı odağı haline getirmişti.


İhtiyaç sahiplerine “alan el” olmanın utanç ve ezikliğini yaşatmamak için, gayet zarif yardım şekilleri geliştirmiştir. Böylece “alan el” hicaptan, “veren el” de gurur ve riyadan korunmuştur. İşte, her türlü tebrik ve takdire layık yardımlaşma vasıtalarından birisi, hatta bir bakıma birincisi, “Sadaka Taşları”dır.



Mermer sütunların ardında bekleyen bağışlar”Sadaka Taşları”, farklı çap, ebat, şekil ve türde olmakla beraber genellikle beyaz renkli, silindirik, çoğu antik mermer sütunlardır. Yere, dikine gömülmüşlerdir.


Para bırakan kişi bıraktığı paranın kim tarafından alındığını bilmiyordu. Buradaki parayı alan ve küçük ihtiyacını gören insanlar da kimin parasını aldıklarını bilmiyorlardı.  

Böylelikle İslam Dinin'de var olan 'sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi' olayı burada bire bir uygulanmıştı.


İnsanlar hiç kimseye vefa duymuyor ve borçluluk hissi olmuyordu. Taşın üzerindeki sandık sayesinde birçok insanın ihtiyacı görülüyordu. Bu sadaka taşı Osmanlı döneminden beri kullanılıyor."

Ancak ne yazık günümüzde bize tarihimiz unutturulmuş,bu zarif düşünceli Osmanlı Devletini gerici,yobaz,barbar olarak tanımış, bir Millet olarak yetiştirilmişiz.


Osmanlı'nın ''Sağ elin yaptığını sol el görmemeli'' diyerek uyguladığı sadaka taşlarından eser kalmamış.Yerine malesef yaptığı iyiliği bütün dostlarına anlatan gösteriş sahibi,kibirli,yaptığı iyiliği daha sonra yaptığı kişinin yüzüne vuran ve aynı zamanda sadakasını gizli olarak veren ince düşünceli dedelerine bile küfreden bir nesil yetişmiş.

Hilmi Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahsarla