5 Temmuz 2015

Vahidüddin, Vatan haini değil büyük vatan dostu [bölüm 3] '' Paşa paşa şimdiye kadar Devletimize çok hizmet ettin. ''




Bu noktayı ileride göstermek ve Milli Şahlanış haraketinin fikirde ilk müellifini doğrudan doğruya Vahdettin olarak belirtmek üzere hikayemize geçelim:


İşte Anadolu' ya üstün vasıf vasıflarda ve ona milli bir mukavemet mihrakı kurdurmak gayesiyle Vahdettin, Mustafa Kemal Paşayı saraya çağırıyor.

Hikayeyi evvela Enver Behnan Sapolyo'nun kitabından Mustafa Kemal Paşa diliyle tespit edelim:

''Yaverim Cevat Abbas, yine eve geldi, telaşlıydı.

- Zâtı şâhane sizi akşam yemeğine davet ediyor! dedi

Mayısın 14 cüncü akşamı yedibuçukta Yıldız sarayına gittim. Beni çok küçük bir odaya aldılar. Biraz sonra Mehmet Vahdettin geldi. Ayağa kalktım. Beni yanına oturttu. O kadar yakındı ki, adeta dixz dize idik. Padişahın sağında hemen dirseğini uzatarak dayadığı küçük bir masanın üstünde bir kitap vardı. Odada sessizlik hüküm sürüyordu. Anlaşılıyor ki sarayda hiç neş'e yok... Padişah akibetini düşünüyor. Odanın boğaziçine açılan büyük bir penceresinden görülen manzara şuydu: İtilaf devletlerinin donanmaları sırayla dizilmişler, topları saraya müteveccih... Tehdit edici korkunç bir manzara. Bu odada oturmakla bu manzarayı görmemek kabil değil... Mehmed Vahdettin dedi ki:

- Paşa paşa şimdiye kadar devletimize çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitabı geçti!

Bu bir ''tarih'' kitabıydı.

- Bunları unutunuz. Bundan sonra yapacağınız hizmet şimdiye kadar yaptığınızdan çok mühim olacaktır. Dikkat ve sadakatle çalışırsanız devleti düştüğü bu felaketten kurtarabilirsiniz. Bir çok kumandanları Anadolu'nun kolordularına dağıttım. Sizin vazifeniz bunları teftiş etmek olacaktır.

- Bu hususta elimden geleni yapacağım bana emniyet buyurunuz!

Dedim.

Padişahın en büyük endişesi Kuvvetlerimiz dağılmıştır. Umumi harpten yorgun çıkarak takatimiz kalmamıştır. Bütün ümit galip devletlerin arzuları hilafına bir harekette bulunmaktır. Onların şikayet ettiği hadiseleride önlemek lazımdır.

Vahdettin ayağa kalktı elimi sıkı sıkı sıktı:

- Muvaffak olunuz'

Sarayı terk ettim. O zaman bir kadife kutu içinde bir takım da hediyelerde verdi. Yaverim Cevat Abbas'la gecenin karanlığında derin düşünceler içinde Yıldız tepelerini aşarak Şişli'ye geldik.

Mustafa Kemal paşa ağzından rivayet edilen bu sözlerde âni olarak huzura çağrılışının gayesine ait açık bir delâlet yoktur. Kolordu kumandanlarının teftişine memur edilmek ve ''galip devletlerin arzuları hilâfına bir harekette bulunmamak'' emri böyle bir tâyinin ruhunu izah edemez. Mübhem kalır ve asıl sebebin gizlendiği hissini verir.

Aynen Mustafa Kemal paşa dilinden bu anlatışı başa alarak işin hakikatini biz anlatalım.

Bu işe şu anda hayatta bulunan eski bir yaverin bize vesika kıymetindeki beyanlarıyla girişeceğiz.







Kaynaklar:
[1]Necip Fazıl Kısakürek, Vahidüddin, Vatan haini değil büyük vatan dostu, Toker yayınları, birinci baskı, 1968, sayfa: 147, 148, 



Bölümler:



Alıntılarda  http://gercektarihinsayfasi.blogspot.com.tr/  olarak kaynak bildiriniz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahsarla