1 Haziran 2014

Mason Locaları neden kapanmıştı?Bunun yerini CHP'mi aldı?


''Anadolu Ajansı'' 10 Ekim 1935 tarihli gazete haberleri:

“Türkiye Mason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artan muazzam terakkilerini nazarı itibare alarak faaliyetlerine nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüştür.”[1]

Mason olan Atatürk’ün doktoru Mim Kemal Öke:

''Masonluğun ideallerini soran Atatürk’e verdiği cevap, onların Cumhuriyetinkilerle birebir örtüştüğü şeklindedir.''

Mason Üstad-ı Azamı Celil Layiktez’in  Mason cephesinin ‘uyuma’ eylemini yorumlaması:

'' Masonlara göre, CHP ve Halkevleri zaten Masonik idealleri benimsemişlerdi. Dolayısıyla kendilerine ihtiyaç kalmamıştı. Artık gönül rahatlığıyla uykuya dalabilirlerdi.''[2]

Kemal Atatürk 1 Kasım 1937 son meclis konuşmasından bir bölüm:

“...Aziz milletvekilleri,
Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz...''[3]

Mason locaları kapanıyor,ancak yerine CHP İslam düşmanlığı yapmaya devam ediyor.Kemal Atatürk'ünde dediği gibi''...ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır...''

Nitekim Kemal Atatürk'ün ve yandaşlarının İslam'a karşı olan bir çok birçok emirleri sözleri mevcuttur.

Kemal Atatürk 1931 yılın sonlarında yaptığı bir konuşmasından: 

''İslamlık, devrini yapmış, fayda ve zararlarını ortaya koyarak eskimiş, ömrünü bitirmiş bir şeydir. O müessseseyi ne korumağa, ne de yeniden bir aşı yaparak gençleştirmeğe niyetimiz yoktur. Zaten Böyle bir teşebbüs, kurumuş eski ağaca hayat vermeğe çalışmak gibi beyhudedir.''[4]

Kemal Atatürk:

''İktidarı alacağım softaları asacağım.İlk yapacağım icraat bu millet ve devletin bu hale gelmesinde en büyük sorumluluğu taşıyan yobazları,sarıklı softaları sarıklarından yakalayıp ibreti alem için sokaklarda dizi dizi asmak olacaktır.''[5]

Meclis kapısı önünde resmi üniformasıyla bekleyen imam efendi Atatürk’ü durdurdu, ellerini kaldırdı, fakat dini duaya başlar başlamaz Atatürk hiddetle, 

“Burada böyle şeylere lüzum yoktur, bunları camide yapabilirsiniz. Biz savaşı dua ile değil, Mehmetçiğin kanı ile kazandık!” dedi ve imamı kovdu.”

Birdefada Rize seyehatinde Medreselerin açılması için kendisine müracat eden hocalara;hiddet ve şiddetle ve herkesin önünde:

''Para istiyorsanız size millet yetecek kadar verecektir.Açsanız karnınızı doyuracaktır.Medreseler birdaha açılmayacaktır anladınızmı.''diye bağırdı.[6]

Kemal Atatürk:

''...Ahlaksız bir Arap'ın dini görüşlerinden oluşan İslam artık ölmüştür. Belki çöldeki göçebe kabilelerine uygun olmuş olabilir, ama gelişmekte olan modern bir ülke için değil.. Dine ihtiyaç duyan bir yönetici korkaktır. Hiçbir korkak, yönetici olmamalıdır..."[7]

Kemal Atatürk Kur-an'ı Kerim'i yere attı:

“Kemal (Atatürk) Kur’an’ı istihfafla (küçümseyerek) yere atmış, kendi heykelini diktirmiş, fesi ortadan kaldırmış ve kadınların yüzlerindeki peçeyi yırtmıştır. Sultanların sarayı olan Yıldız köşkü bugün müzedir. O halde sultanın camii de (Ayasofya) niçin bir müze olmasın?”[8]

1933 baskı Atatürk emriyle yazdırılan liseler için TARİH kitabı, içinde Atatürk'ün İslam Dini hakkında olumsuz,ağır ve kötü düşünceleri:

İlk baskısı 1931 Yılında Basılan 4 Ciltlik Bir Tarih Kitabı. İkinci baskısı  1933 yapılan 2. Cildi Tarih  - Orta Zamanlar Türk Tarih Tetkik Cemiyeti.

Kitaptan Bölümler: 

Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir. Muhammet, Medine’de yerleştikten ve az çok teşkilat yaptıktan sonra Mekke ile Suriye arasında gelip giden tüccar kervanlarına tecavüzlere başlamıştı. Kabe, mikap yani tavla zarı şeklinde demektir. Bu uydurmalara göre İbrahim karısı Hacer ile oğlu İsmail'i buraya getirmişti. Zemzem'de onlar için fışkırmıştı. İbrahim oğlu İsmail ile birlikte Kabe'yi bina etmişlerdi. Bunların hepsi, bittabi sonradan uydurulmuş masallardır. Muhammet birdenbire Allah'ın Resulüyüm diye ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve adetlerinin pek fena ve pek iptidai ve ıslaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları ıslah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur.Bütün iptidai (ilkel) kavimler gibi, Araplar da, şairlerin akıl erdiremedikleri kuvvetlerden ilham aldıklarına inanırlardı.[9]

Kemalist İktidarın önde gelen birkaç liderinden İçişleri Bakanı Şükrü Kaya 3 Aralık 1934 T.B.M.M konuşmasında Laiklik hakkında görüşü,dinî tesiratı kaldırmak için çıkartılan kanunlar''

DAHİLİYE VEKİLİ ŞÜKRÜ KAYA(Muğla)- Baylar, büyük inkılâbımızın temellerin­den biri de lâik olmaktır. Lâik olmak demek Devlet işlerinde ve ulus işlerinde dinî tesiratı kaldırmak demektir. Biz Cumhuriyetin kuruldu­ğu günden beri buna dair ehemmiyetli kanunlar yaptık, kararlar verdik. Hilâfetin ilgası, mah­kemelerin birleştirilmesi, seriye mahkemelerinin kaldırılması, tevhidi tedrisat, medreselerin kal­dırılması, tarikatların ilgası, kanunu medenî ve buna müteferri bir çok kanunlarımız vardır...

 Şükrü Kaya Din hakında görüşü:

DAHİLİYE VEKİLİ ŞÜKRÜ KAYA (Muğ­la) — Her dinin kavaidi esasiyesi herkesin ma­lumudur.Dinler işlerini bitirmiş vazifeleri tü­kenmiş yeniden uzviyet ve hayatiyet bulamayan müesseselerdir (Okay sesleri, alkışlar).[10]

Kemal Atatürk'ün Ezan'ı Türkçeye çevirmesi.[11]

Müslümanlar'ın, Hristiyanların iyisine 'makul kefere', kötüsüne 'gavur', beterine şapkalı gavur' "denildiği bir dönemde[12], 25.11.1925 tarihinde 671 nolu Şapka kanunu kabul edilmesi[13] ve 02.06.1941 tarihinde kabul edilen Türk Ceza Kanununun bazı maddelerini değiştiren kanun kabul edilip madde 526 ya eklenen  Şapka iktisası hakkında 671sayılı kanunun koyduğu memnuiyet(yasak) veya mecburiyetlere muhalif hareket edenler veya arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis veya on liradan iki yüz liraya kadar hafif para cezasile cezalandırılması.[14]

27 Mayıs 1935 tarihinde 394 sayılı kanun kaldırılır ve yerine 2739 sayılı ''Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'' kabul edilir. Bu kanuna göre Cumâ’yı hafta tatili olarak kabul eden 394 sayılı kânun yürürlükten kaldırılmış, yerine Pazar günü hafta tatili ilân edilmiştir.[15]

15 Kasım 1935 tarihinde kabul edilen 2845 numaralı kanun olan Câmi kapatma ve başka amaç üzere kullanmak için çıkartılan kanun ile Cami'lerimiz kapanmış,satılmış hatta ahıra bile çevrilmişti.[16]

10.04.1928 tarihinde kabul edilen 1222 nolu karar ile;20.04.1340(1924) tarihli 491 nolu Teşkîlât-ı Esâsiye Kânûnu içerisinde madde 2 de yer alan ''Türkiye Devletinin dîni, Dîn-i İslâmdır'' hükmü kaldırılır.[17]

3 Mart 1924 günü kabul edilen 431 sayılı kanun ile  Hilafeti kaldırarak Müslüman'lar başsız bırakılır.[18]

CHP'nin 1945 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basılan  Türkce sözlük de ''Kemalcilik'' tanımı:Türkiye Devletinin temel yasasının ve Türk yurtseverlerinin siyasal inanını meydanna getiren altı ilkelerinin topu. Altı okla simgelenen bu ilkeler şunlardır: Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Layiklik ve İnkılapçılık.

Kemalizm tanımı: Türk'ün Dinidir olarak tanımlanmış.


Ve daha niceleri...

Kemal Atatürk'ün mason localarını kapattığını iddia eden Kemalistler Kemal Atatürk mason localarını kapattıda peki kurmuş olduğu CHP'nin mason lacalarından farkı ne?Her ikiside İslamı yok etme çabası içinde değilmi?

Kaynaklar:
[1]Anadolu Ajansı 10 Ekim 1935
[2]Mustafa Armağan
[3]3. Yasama Yılını Açış Konuşmaları,1 Kasım 1937,Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. V, C. 20, Sa.3
[4]Kemalist devrim-2 Din ve Allah, Doğu PERİNÇEK,Kaynak yayınları,5. basım,Aralık 1996,sayfa 59 (Ayrıca:Ahmet Hamdi Başar, Atatürk'le Üç Ay, Tan Matbaası, İstanbul 1945 Baskı, Sayfa 49)
[5]Atatürk Ansiklopesi, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi,May yayınları,1971 Baskı, Cild 1 ( 9 cilt ), sayfa:148
[6]Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarından M.Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali,Baskı 1967, Altın kitaplar yayınevi,sayfa 146,147 
[7]Arba Yayınları, Bozkurt, Çeviren:Gül Çağalı Güben mart 1997 5.ci baskı,Sayfa 170.(orjinali : Grey Wolf, Mustafa Kemal, An Intimate Study of a Dictator, H.C. Armstrong, sayfa 241, 1934 )
[8]Ayın Tarihi, Ankara İkinci teşrin 1934 No: 11, sayfa 495-496
[9]Tarih 2,Ortazamanlar,Türk Tarih Tetkik Cemiyeti,1933,İstanbul Devlet matbaası
[12]Falih Rıfkı Atay; Çankaya, İst. 1980, s.430---Güneş gazetesi pazar eki, 2 Eylül 1990
[13]Resmi gazete,28.11.1925  şapka kanunu
[15]Resmi gazete,01.06.1935
[17]Resmi gazete:14.04.1928


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahsarla