8 Haziran 2014

Abdülhamid Han'ın Hilafet merkezi nasıl kumarhane yapıldı?

Şubat 2014,sayı 23,Derin Tarih Dergisi'nden:

Osmanlı Saraylarının Cumhuriyet'in ilk  yıllarında hangi amaçla kullanıldığına ilişkin en hazin örnektir Yıldız sarayı .Bazı saraylar okul yada hastane yapıldı ama en acısı Yıldız Sarayı'nın başına geldi.Bir zamanlar Hilafet  makamı olan sarayın en nadide köşelerinin başında gelen Şale Köşkü düpedüz kumarhane yapıldı.

Cumhuriyetin ilanından sonra bir zamanlar Osmanlı  Devleti'nin yönetildiği Saraylar ve kasırlar çıkarılan kanu nlarla milletin malı yapılmıştı..Bazı saraylar eğitim kurumlarına tahsis edildi,bazıları ise akla hayale gelmeyecek amaçla kullanıldı.

28 Eylül 1926 Tarihli Cumhuriyet gazetesinde ''Yıldız gazinoso açıldı'' başlığıyla verilen haber

Yıldız Sarayı'nın kumarhane yapılmasına geçmeden önce kısaca tarihi hatırlamakta fayda var:

Cumhuriyetin kurulmasından beş ay sonra Hanedan üyeleri Türkiye'den sürüldü.Eski yönetimden geriye Osmanlı Devleti'nin yönetildiği saraylar kalmıştı.

3 Mart 1924'te çıkarılan 431 sayılı kanunun 9. maddesiyle saraylar ve kasırlar milletin malı oldu.10 Haziran 1925 ve 24 Temmuz 1930 tarihlerinde alınan Bakanlar Kurulu kararıyla da Ihlamur, Küçüksu ve Yalova köşkleri ile Yıldız Sarayı'nın sadece Merasim dairesi'ne verilerek uluslararası kongre ve konferanslara tahsis edilsede, esasen yurtdışından da pek çok müşterinin oyun oynadığı bir kumarhaneye çevrildi.

Yıldız Sarayı sadece devletin yönetildiği bir yapı değildi.Aynı zamanda İslam âleminin manevi açıdan kapsayıcı kurumsal yapısı olan Hilafetin de merkeziydi.İşte tarihi olduğu kadar manevi önemide büyük olan böyle bir yapının Şale Köşkü'nün kumarhaneye çevrilmesi İstanbul Belediye Başkanı Operatör Emin Bey Cumhuriyet döneminde atanan ilk şehremini, yani belediye başkanı Mehmet Emin Erkulseyitoğlu) dönemine rastlıyor.

Girişi 50 kuruş olan Yıldız gazinosuna bir bilet

Emin Bey önce gerekli yerlerden izin alarak köşkün belediyeye devredilmesini sağlar.İkinci adım olarak Yıldız Belediye Gazinosunu adını verdiği binayı işletmek isteyen şirketler arasında yarışma açar. Yarışmaya Fıransız,Alaman ve İtalyan şirketleri katılmıştır.

Kumarhanenin işletmesi dönemin parasıyla 30 bin liraya Mario Serra adlı bir İtalyan'a verilir.Tarihler 26 Eylül 1926'yı gösteriyordu.Köşkün bu şekilde hizmet vermesi halka ''Köşkü harap olmaktan kurtarmak'',''Türkiye'ye gelen yabancılara hizmet vermek'' gibi gerekçelerle açıklanabilmişti.

Kumarhanede dönen dolaplar:

Peki içeride neler dönüyordu?

Kumarhane açıldıktan iki gün sonra,yani 28 Eylül 1926 tarili Cumhuriyet'te çıkan bir yazı bunu şöyle gözler önüne seriyor:

''Mösyö Mario Serro tarafından gazino olmak üzere isticar edilen (kiralanan) Yıldız Sarayı'nın resm-i küşâdı (açılış töreni) evvelki akşam mutantan (gösterişli) bir suretle icra edildi.Sultan Hamid'in garip ve hasta zevki neticesinde bazı koridorların pek dar yapılmış olmasına rağmen merasim kasrı pek güzel bir gazino şekline girmiştir.Hele muhteşem mermer merdivenli antresi,ziya (ışık),yaldız ve renk tufanı içinde pek cazip bir manzara arz ediyordu.''

Sarayda sızan sarhoşlar:

Bir taraftan oyun mübtelası kadınve erkeklerden oluşan bir kalabalık rulet masaları önünde talihlileri deniyor ve genellikle kaybediyorlardı.Diğer taraftan Frnklerin dedikleri gibi ''kumarda talihsiz,kadında talihli'' bir çok erkek zarif damlarla dans ediyorlardı.Başta şampanyalar olmak üzere her nevi içki bol bol ikram ediliyordu.O kadarki bir zat Sultan Hamid'in mükellef halısının üzerine uzanmış fazla kaçırdığı şampanyanın etkisiyle sızmıştı.

Kumarhanenin kapatılması 14 Eylül 1927 tarihli Cumhuriyet gazetesinin ilk sayfası ''Günün dedikodu mevzuu Yıldız kumarhanesi nasıl kapatıldı?''

Yıldız Sarayı'nın bu kötü kaderi bir yıl sonra değişmiş en azından kumarhane olmaktan çıktı.Nasılmı?

Bir gün Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'nın yakın dostu Salih Bozok burada kumar oynamış ve yüklüce bir para kaybetmişti. ''mağdur'' Bozok vaziyetini Mustafa Kemal'e şikayet edince Serra'nın kumarhane ve Çırağan sarayı projesi anlaşması feshedildi.

Böylece Hilafet'in hatırası Yıldız Sarayı'ndaki kumarhane kabusuda bir yıl sürdükten sonra sona ermiş oldu.[1]

Kaynak:
[1]Derin Tarih Dergisi,sayı;23,Şubat 2014,sayfa;94-95-96-97

Hilmi Kemal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahsarla