2 Mayıs 2014

Hafta tatilinin Cuma'dan Pazar gününe çevrilmesi

15 Mart 1923′te Adana’ya giden M. Kemal, Adana’daki Ulucâmii ziyâret eder. Ardından Esnaf Cemiyetinin verdiği çaya iştirâk eder.

Ertesi günü Cumâdır.

Esnaf, hafta tatilini kabul ettirmek hususunda müşkilât çektiklerini söyler. Bir milletvekilinin Ulucâmide bir konuşma yaparak hafta tatilinin gâvur âdeti olduğunu söylediğini, M. Kemal’e anlatırlar.

M. Kemal, esnafa şöyle der:

“Sizler ki çok çalışıyorsunuz. Çok çalışanlar o nisbette havaya, sessizliğe, dinlenmeye muhtaçtır. Cumâ gününü hava alma ve tatil günü yapmakla çok akıllıca bir iş yapmış oldunuz. Bu haftada bir günlük bir tatil hem sıhhatiniz için hem de din gereği olarak lüzumludur. Biliyorsunuz ki, şeriatta Cumâ namazından maksat herkesin dükkânlarını kapayarak, işlerini bırakarak, bir araya toplanmaları ve İslâmların genel meseleleri hakkında dertleşmeleri içindir.

Cuma günü tatil yapmak, şeriatın da emri gereğidir. Bu kadar açık bir hakikati size herhangi bir kişinin, milletvekili olsun, ben olayım, hacı olsun, hoca olsun, bu yapılan şey dine aykırıdır, demesi kadar küstahlık, dinsizlik, imansızlık olamaz.”[1] 

2 Ocak 1924 tarihinde (Hilâfetin kaldırılmasından önce) çıkarılmış olan 394 sayılı kanuna göre Cumâ günü hafta tatili olarak kabul edilmiştir.[2] 

Kemal Atatürk ''Cuma günü tatil yapmak, şeriatın da emri gereğidir. Bu kadar açık bir hakikati size herhangi bir kişinin, milletvekili olsun, ben olayım, hacı olsun, hoca olsun, bu yapılan şey dine aykırıdır, demesi kadar küstahlık, dinsizlik, imansızlık olamaz.'' derken. 27 Mayıs 1935 tarihinde 394 sayılı kanun kaldırılır ve yerine 2739 sayılı ''Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'' kabul edilir.[3] Bu kanuna göre Cumâ’yı hafta tatili olarak kabul eden 394 sayılı kânun yürürlükten kaldırılmış, yerine Pazar günü hafta tatili ilân edilmiştir.

Hakkı KILIÇ(CHP Muş milletvekili) Meclis konuşması:

“...Arkadaşlar, günlerin adları gökten inmiş ve bir kısmı mukaddes tanınmış değildir. Herşeyin adını veren insanlar günlerin de adlarını kendileri vermişlerdir. Lâyihada teklif edildiği gibi bunun esası doğrudan doğruya ekono­miktir. Hakikaten biz Cumhuriyetin ilanı ile tamamen Garp medeniyetine doğru yürümekte olduğumuz bir sırada artık Şarka bağlı kalamayız. Bilakis köhne kanunların hiçbir hükümleri bizim üzerimizde müessir olamaz…”[4]

Berç TÜRKER(CHP Afyon Karahisar milletvekili) Meclis konuşması:

...Din işlerini kendi menfaati şahsiyelerine göre kurmak içinçalışan ruhaniler zümresi be­şeriyeti birbirinden ayırmak için kimi cumayı, kimi cumartesini ve kimi de pazarı mukaddes bir gün diyerek milletler nezdinde teşebbüsler­de bulunmuşlar ve muvaffak olmuşlar. Sonra aklı selim ashabı ve iş adamları dünyanın he­men hemen her tarafında müttefikan pazarı is­tirahat ve tatil günü olarak tesbit ve kabul et­mişlerdir...[5]

Peki Kur-an'ı Kerim ne diyor:

Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.[6]
21.04.1924 tarihli 394 sayılı Resmi gazete
[2]

[2]

 Hafta tatili hakkında kanun
Kabul Tarihi : 02/01/1340(1924)
Kanun no:394
Resmi gazete yayın tarih:21.04.1924
[2]

Ulusal Bayram ve  genel tatiller hakkında kanun
Kanun no:2739
Kabul tarihi:27.05.1935
Resmi gazete yayın tarihi:01.06.1935
[3]

Hakkı KILIÇ(CHP Muş milletvekili) Meclis konuşması
[4]

TBMM 130 no'lu Komisyon Raporu
Kaynaklar:
[1]Taha Toros, Atatürk’ün Adana Siyâhatnâmesi, sayfa 32.
[2]Resmi gazete 21.04.1924
[3]Resmi gazete 01.06.1935
[4]TBMM 5. Dönem 3. Cilt 31. Birleşim - Sayfa 302
[5]TBMM 5. Dönem 3. Cilt 31. Birleşim - Sayfa 302-303
[6]Cum'a Suresi Ayet 9
Not:Belgelerle Gerçek Tarih'ten alıntı yapılmıştır

Hilmi Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ahsarla